Elektronik aletler ucuz mu, o da nereden çıktı?
Tüm bu çevre kirliliğinden bahsederken birçok şey konuşuyoruz: hızlı modadan, plastik bazlı ürünlerin artışından, tek kullanımlık ürünlerin tüketiminden ve daha fazlası. Sürekli karşımıza çıkan bu başlıklar oldukça önemli olsa da hala gözümüzden kaçan bazı alanlar mevcut. En başlarda da evlerimizin her köşesinde bulunan elektronik cihazlar. Tüm bu cihazlar işe yaramamaya başladığı noktada her biri e-atığa dönüşüyor. Peki biz e-atıkla mücadele ediyor muyuz?
Elektronik aletler gerçekten neden bu kadar ucuz? Onlarca plastik, cam veya metal parçanın, kimyasalın bir araya gelmesiyle oluşan bu cihazların üretiminde birden fazla aşama var. Bu parçaların üretimi, bir araya getirilmesi, cihazların tamamlanması, bu üretilen atölye ve fabrikalardan alıcıya ulaşması için satış yerlerine -yani dünyanın her yerine- dağıtılması ve arada saymadığımız daha birçok süreç. Tüm bu bahsettiğimiz süreçte her şey yolunda gidiyor mu? Elbette hayır. Gelişmemiş ülkelerde yetişkin ve çocuklara yaptırılan bu cihazlar hem adil bir ücretlendirmeyle yapılmıyor hem de içinde birçok kimyasalı barındıran bu cihazların üretim sürecinde çalışanların sağlığını korumaya yönelik yapılan neredeyse hiçbir düzenleme yok. Bu ürünlerin üretildiği ve dağıtıldığı noktalarda ise çevreye verdiği büyük zararsa hala ana gündemimizde değil.
Gelişmiş ülkelerin finanse edip pazarladığı bu elektronik cihazların üretiminde görmezden gelinen bu yöntemler olduğu gibi kullanılması artık mümkün olmayan bu e-atıkların dönüştürülmesiyle veya tüm üretim-tüketim zincirindeki çevreye olan zararını önlemeye yönelik herhangi bir finansal plan yok. Çevreye verdiğimiz zararı dile getirdiğimiz noktada sürdürülebilir elektronik cihazların üretilmesi gerekliliği de dijital dünyayla bu kadar iç içe olduğumuz bir dönemde zorunluluk diyebiliriz.