Sosyoekonomik eşitsizlikler, artan çevre kirliliği, doğal kaynakların tükenmesi, küresel ısınma, doğal afetler gibi pek çok etmen çevrenin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmış, insan sağlığı ve diğer canlılar için de büyük bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Bu gibi etmenler şirketleri ve kurumları sosyal girişimcilik alanına yöneltmiş ve daha yaşanabilir bir dünya için adım atmaya itmiştir. Son yıllarda sosyal girişimcilik kavramı popüler bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Peki Sosyal Girişimcilik nedir?
Sosyal girişimcilik kar amacı gütmenin ötesinde toplumsal sorunları belirleyen ve bu sorunlara çözümler getiren kurum ya da şirketlerdir.
Sosyal girişimcilik, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşlarıyla karıştırılmamalıdır. Bu halde Sosyal girişimciler kar amacı taşımıyor mu diye sorabilirsiniz. Tabiki taşıyor fakat ilk önceliği kar amacı değil, bulduğu toplumsal sorunlara çözümler getirerek bunu ulaşabileceği her toplumla buluşturmak oluyor. Aynı şekilde elde ettiği kardan da yine toplumun ihtiyacı olan bir alana çözüm üretmek için kullanılıyor.
Sürdürülebilirlik kavramı üzerine daha önce konuşmuştuk. Şimdi bu kavramla tekrar karşılaşıyoruz. Sosyal girişimciler bir soruna çözüm getirirken aynı zamanda bulunan çözümün kalıcı olmasını önemsiyor bu da sürdürülebilir olmasını kaçınılmaz hale geliyor.
Bu sebeple sosyal girişimcilik,
· Çevreyi ve doğayı önemseyerek bu yolda adımlar atıyor
· Toplumun ihtiyaçlarını gözetip harekete geçiyor
· Geçici değil kalıcı çözümler buluyor
· Geleceğe yatırım yapıyor
Zeero olarak biz de bir sosyal girişimiz. Günlük hayatta kullandığımız, doğal kaynakları tüketen ve çevreyi kirleten ürünlerin doğaya ve insana dost, sürdürülebilir alternatiflerini üretiyoruz. Çevre kirliliği ve atıklar konusunda farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Zeero ailesi büyüdükçe yeni ürünler geliştirmeye ve çevresel etkimizi arttırmaya devam edeceğiz.